stand- by

  1. önceden yer ayırtmamış (müşteri
dinlemek de kalma Communication
(a) arka çıkmak, desteklemek, tarafını tutmak, (b) (sözünde) durmak, sebat etmek, sadık kalmak.
I
stand by what I said. (c) hazır olarak beklemek, yakınında durmak, ayrılmamak, (d) karışmamak, yardım etmemek, ilgisiz kalmak.
dayak
stand by
mutemet
bir sözleşmeye bağlı kalmak Verb
sözünde durmak Verb
bir sözleşmenin şartlarına bağlı kalmak Verb
bir işe katılmadan bakıp durmak Verb
yedek, ihtiyat, yedekte bulunan şey/kimse/düzen.
Eggs are a great standby = standby in the kitchen.

standby = standby force
ask. hazır kıta.
on standby = standby: yedekte/el altında hazır, emre âmade.
We have a crew on standby = standby .
stand-by
stand-by agreement